Gördüğümüz gibi, insanlığın en sade ve basit hali—fiziksel becerilerimiz ve kısıtlarımız— ev aksesuarı alışverişi yapma şeklimizde epeyce söz sahibidir.
Ama ev dekorasyonu için yapılan alışveriş kadar ilginç bir konu asla bu kadar basit değildir. Hepimiz aynı çevrelerdeyizdir, ama hiç birimiz çevredeki şartlara tıpatıp aynı şekilde tepki vermeyiz. Bir vazo ve tablo zevkle betimlenmiş, tamamen okunabilir, mükemmel biçimde konumlandırılmış olabilir, ama tabloyu siz okursunuz, ben okumam. Ev aksesuarları mağazasındaki akış harikadır, bütün aksesuarlaru uzanabileceğim mesafeler içindedir, ancak ben alışveriş yapmaktan nefret ederim, onun yerine gezintiye çıkmayı yeğlerim. Alışveriş sepetleri bundan daha uygun bir yere yerleştirilemezdi, ne var ki şu anda paraya sıkışıksınız ya da bir kerede iki dekoratif vazodan fazlasını satın alacak durumda değilsiniz.
Elbette salon aksesuarları alışverişin farklı insanlar için farklı zamanlarda, farklı anlamlara geldiğinin hepimiz farkındayız. Ev aksesuarları alışverişini terapi, ödüllendirme, rüşvet, zaman geçirme, evden çıkmak için bir bahane, potansiyel sevgililer için bir şeyler bakarak dolaşma, eğlence, bir eğitim biçimi ve hatta tapınma, zaman öldürme olarak kullanırız. Banka hesaplarına ve kredi değerlendirmelerine ciddi zarar veren, alışverişi bir yardım çığlığı gibi kullanan iflah olmaz müşteriler vardır (Sonra da kendilerine on iki adımda yardım programları ararlar). Kim bilir kaç tane tanınmış şahsiyet mağazalardan pahalı olmayan küçük ve ucuz ev aksesuarları çalarken yakalanmıştır? Her sene iki üç tanesi yakalanır, hep de Florida’da.
1980’lerde, Amerika’ya gelen Doğu Avrupalı göçmenler tipik bir banliyö ev dekorasyon mağazasında sergilenen aksesuarların bolluğuyla dehşete düştü. Salon süs eşyaları mağazaları, serbest piyasa demokrasisinin sonunda nasıl basit seçim özgürlüğüne—seçilecek çok fazla şeye—indirgendiğini simgeler.
Benim de alışverişte bir duygusal boşalma deneyimi yaşadığım yer bir züccaciye salon aksesuarları mağazasıydı. Bu belki yirmi beş yıl önceydi, işimizin kalıcı bir şirket olmayı başarabilir gibi göründüğü bir zamandı. O noktaya kadar ise bu sorunun ucu açıktı—hep meteliksizliğin sınırlarında geziniyordum, köpek gibi çalışıyor, elimdeki her kuruşu şirkete yatırıyordum. Her neyse, söz konusu günde ben ve şirketim için her şeyin yolunda gideceği belli oldu. Ve o gün tesadüfen İstanbul’da bir süs eşyaları mağazasına gittim. İthal ev aksesuarlarının bulunduğu koridorda dururken birden, oradaki istediğim her şeyi satın almaya paramın yeteceğinin farkına vardım. Mesela, eğer gençliğimden anımsadığım tv ünitesi aksesuarlarından almak istersem, hemen bir kaç biblo alabilir ve dört ya da beş lira olmasına aldırmaksızın parasını ödeyebilirdim. Tüm o ithal aksesuarların, hediyelik süs eşyalarının , porselen vazoların önünde durdum ve mağaza sayesinde ortaya çıkan rahatlama ve mutluluk duygularıyla ağladım.
İşimizin çoğu, ev aksesuarları perakendecileri ve alışveriş mekânlarını kontrol eden diğer kişiler için yararlı olabilecek vazolar ve süsler bulmaya çalışarak, müşteriler arasındaki farkı belirlemektir. “Erkekler Mars’tan, kadınlar Venüs’ten” ifadesinin olağan bir söz olduğu bir dünyada, erkeklerin ve kadınların ev aksesuar mağazalarında nasıl farklı davrandıklarını yakından izleriz. Bazı farklılıklar zaten beklediklerimizdir—kadınlar bu konuda daha iyidir, erkeklerse serseri mayındır.
Fakat erkekler ve kadınlar (ve aralarındaki ilişkiler) değiştikçe evleri için alışveriş yapma tarzları da değişir ki, bu değişikliğin ticari için etkileri büyük olacaktır.
İncelediğimiz diğer büyük ayrım ev aksesuarı müşterisinin yaşıyla ilgili olandır. Bir zamanlar salon aksesuarları mağazalarının içlerinde çocuklar görülür ama sesleri duyulmazdı. O günler çoktan geride kaldı ve artık içlerindeki en küçüğü bile düşünülmeli ve perakende denkleminin içine yerleştirilmelidir.
Diğer uçta ise yaşlı müşteriler, sırf daha kalabalık oldukları ve harcayacak çok paraları ve harcamak için zamanları olması nedeniyle, hiç olmadığı kadar önemlidir. Mevcudiyetleri yirmi birinci yüzyılda dekoratif salon aksesuarlarının satılma biçimini dönüştürecek. Muazzam kültürel ve demografik yön değişiklikleri meydana çıkıyor; bundan sonra müşterilerin nasıl farklılık gösterdiğini ve bu değişimlerin ev aksesuarları alışveriş dünyasına nasıl yansıtıldığını göreceğiz.